Latest Blog Post

Hayata Dair

Öyle güçlü bir zırh ki ‘olduğu kadar’. Her zaman ve her şeye, gerekli veya gereksiz söyleyiver gitsin. Kendi kendine durduğun yerde arka arkaya beş bin kere söyle istersen. Tanıdığım ve tanımadığım herkes, biliyorum ki olduğu kadarıyla yetiniyor, yetinmek zorunda kalıyor. Dünya çirkin bir yer olsun istiyorsan, ‘olduğu kadar’ çirkindir. Birisini çok mutlu etmek istersen eğer, ‘olduğu kadar’ mutlu edersin onu. Olduğu kadarı seni rahatsız ediyorsa, ona yine olduğu kadar itiraz edebilirsin.

‘Olduğu kadar’ dünyada ki bütün sorulara verilebilecek en güçlü cevaptır. Ama yine de hiçbir zaman ‘tam’ olarak tatmin edemez kimseyi. Özü gereği yine ‘olduğu kadar’ tatmin etmek zorundadır. Tam değilse eksiktir, eksik ‘olduğu kadar’ tamdır. Olduğu kadar sevebildim ben. Olduğu kadarın sınırlarına kadar sevdim. İzin verildiği kadar kaldım gönül limanlarında, zorlamadım. Hep bir yol ayrımı vardı her bir hikayenin sonunda ve kaybettim, kaybettik karşılıklı olarak. Kimse kazanamadı..

Sözün özü; ‘Ya sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bilmiyoruz ya da sahip olamadıklarımız daha bir nimet gibi gözüküyor gözümüze’.